7 Ekim 2012

PAZAR

Cem Adrian çalıyordu, elimdeki bıçak orta parmağıma batmış, kanayınca fark ettim. Sonra acımı paylaştım şehirlere; Ankara, istanbul... Ve gidişlerim geldi aklıma, yıka döke gidişlerim, kaçışlarım, yok saydıklarım, unuttuklarım, unutamadıklarım ve en çok Ankara... ve yıkıp döküp gidenler...

Cem Adrian çalıyordu, mutsuz değil de yorgundum daha çok, bitmesi gereken bi işi bitirmiş de istirahate çekilmiş gibi, biraz dalgın, biraz  eski zamanlarda fakat mutsuz değil, hüzünlü daha çok, sonbahar gibi işte...

Cem Adrian çalıyor, karadeniz' e karşı yapıyorum kahvaltımı yine, yalnız...

Cem Adrian....mutlu yıllar, mutlu yıllar sevgilim. Sensiz kutlar, bu gece tüm aşıklar. Çok yalnızlar...

cem ben