Meczup bir sonbahardan yazıyorum sana bütün bunları;
Mevsime uyup aklımı iç ettim bir tenhada önceki sabah.
Bir kaç kelime bıraktım gizli saklı:
biri adındı belki, diğeri sıfatın, kim bilir...
Önceki sabah dünyayı biraz daha kirlettik akılla,
biraz daha çocuk öldürdük,
ve biraz daha insan öldü bizden habersiz,
biraz daha yalnızlaştık,
duygusuzlaştık vs.
Sonra büyüdükçe şehirler, tenhalaştı maneviyatımız
Erken doğmuş, özürlü umutlarımız oldu; kısa, hikâyelik...
Uçamayan martılar,
siyah güvercinler v.s.
Meczup bir sonbahardan yazdım sana bütün bunları
mevsime uyup aklımı iç ettikten biraz sonra,
tenhada kaybolmuş safiyetimiz
ve ne idiği belirsiz kelimelerle
cem ben
Siyahın en koyu tonuydu ayrılık. Hiç utanmadan ve tek bi fotoğraf karesi bırakmadan gittiler dünyadan ölenler. cem ben..
11 Eylül 2016
2 Eylül 2016
Eylülün meçhul hikâyesi
Yaşayan bilir Eylül' ün hüznünü;
İhtimal ki sarısından,
Düşen yaprağından,
kaybından,
kaybedilenlerden...
Yaşayan bilir Eylül' ün hüznünü;
Nedeni muamma,
eksiği bâki;
dünyalık meçhul hikâyesi..
cem ben
İhtimal ki sarısından,
Düşen yaprağından,
kaybından,
kaybedilenlerden...
Yaşayan bilir Eylül' ün hüznünü;
Nedeni muamma,
eksiği bâki;
dünyalık meçhul hikâyesi..
cem ben
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)