Derinden, ince sesli bir ağıt
Mezar taşında heybetli unvanı
ölmek de neymiş şu kış gününde,
Bir utanmaz silah sesiyle.
cem ben
Siyahın en koyu tonuydu ayrılık. Hiç utanmadan ve tek bi fotoğraf karesi bırakmadan gittiler dünyadan ölenler. cem ben..
27 Kasım 2016
25 Kasım 2016
AĞUSTOS
23 ağustos sabahı uzun bir şiir yazarım belki,
Bir dolu umut anlatırım gri memleketine
ya da seni şikayet ederim yerli yersiz,
aynı parya kelimelerle
...
Kim bilir?
24 ağustos sabahı, bir dolu sen yazarım karadeniz' de
Bir dolu umut vesaire.
cem ben/2015
21 Kasım 2016
ZİYAN
Bu dört duvar,
bu yitip giden güneş,
sustukça artan karanlık...
Bu adı konulmamış mevsim,
bu tutulmuş köşe başları
bu bakışlar;
ziyan...
ah bu edepsiz gece,
bu eksik yıldızlar,
sessizlik,
ve diğerleriyle.
cem ben
bu yitip giden güneş,
sustukça artan karanlık...
Bu adı konulmamış mevsim,
bu tutulmuş köşe başları
bu bakışlar;
ziyan...
ah bu edepsiz gece,
bu eksik yıldızlar,
sessizlik,
ve diğerleriyle.
cem ben
13 Kasım 2016
PAVLOV, KÖPEĞİ ve DİĞERLERİ
Pavlov' un klasik koşullanma deneyinin sonucuna farklı bir bakış açısıyla bakan bazı otoriteler;
Bu deneyde şartlı reflekslendirilen, her zil çaldığında salyası akan köpek mi yoksa her zil çaldığında köpeğine yemek veren Pavlov mu?
Köpeği, Pavlov’u kandırıyor olabilir mi?
Kendi içinden ‘’Pavlov şartlandı, salya aktıkça bana yemek
veriyor’’ diyebilir mi?
veriyor’’ diyebilir mi?
Aslında şartlı reflekslendirilen köpek değil de, Pavlov olabilir mi?
diye devam eden şüphelerini ortaya koyuyorlar. Günümüzde insanlığın geldiği noktayı ve dünyaya barışı getirecekleri vaadinde olan sözde dünya lideri bazı ülkelerin yaptıklarını görünce, bu şüphelerin gerçek olma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünmeden edemiyor insan. Sadece bu şüphelere göre, insanı şartlandıran etkenlerin her dönem değiştiği ancak, köpekle başlayan bu etkileşimde çok da yol katedilemediği söylenebilir.
cem ben
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)