Hep bi komedya;
Bütün olağanüstü rüyaların, uyandığında yaşattığı hayal kırıklığı gibi geçerken zaman... ne bedbaht sahne...
Yaşadıkça ya da büyüdükçe eksilen ve hatta yok olan duyguların arkasından bakarken insan; oysa bu şiirde, şarkıda ya da trajedide ağlamasa da ağırlaşacaktı adam.
Hay aksi!..
Hukukun değil hukukçunun üstün olduğu şehrin çift şeritli asfalt yollarında giderken (m)adam, makul bir edayla hapsetti düşüncelerini; dişlerini göstermeden gülerek ki, bütün resmi başvurularda kullanılan fotoğraflarda dişler gözükmemeli, yasak... Delinen yasakları hangi mahkeme makûl karşılar, haşa...
Hep bi tragedya;
Hangi eylem karşısında hangi tepkinin verileceği bir kısım "kendini bilen" tarafından yazılı olmadan yasalaştırıldı tabi; kahkahayla gülen kadın mı daha günahkardı, yüksek sesle ağlayan erkek mi?
"Kendini bilen" bilir, olmadı bir üst mahkeme bilir, boşu boşuna...
Söyleyeceklerim bu kadar...
...