11 Ekim 2012

BİR AYDIR SULAMADIĞI HALDE...

Bir aydır sulamadığı halde kurumayan çiçeğini, çok su sevmediği halde kuruyan kaktüsünü ve dolapta bulduğu anılarını düşünerek açtı bilgisayarı. Karşısında malum deniz, Sezen' den bi şarkı ve rüzgar, biraz da soğuk gibi...

Çiçek dedi, o kurumayan çiçek suyu haketti. Her şeye rağmen yanımda duran o çiçek suyu haketti. Diğerinin yerine yeni bi kaktüs ya da boş saksı ya da...

Dün bi ağladı bi güldü, daha çok ağladı, yok belki de güldü.

Çayını doldurdu, şeker kullanmıyordu, bir yudum aldı...

Sakindi, dün yaşadığı gelgitlerin yorgunluğu vardı kalbinde ve başı ağrıyordu biraz.

Sonra;

Bir tivit attı, "yok yahu kader değildir o, kedidir kediyok facebooka yazdı onu, tebessüm etti rüzgara ve denize karşı...

Bir aydır kurumayan çiçeği, kuruyan kaktüsü ve eve yayılan anılarını düşünerek gezindi sayfaları, okudu okudu okudu en son;

''Hepimiz birer sahtekarız" yazdı ve gitti.


ve en sahtekarımız, cem ben.