21 Mart 2010

ŞİMDİ O...

Hep bir gün huzur gelecek diye bekledi. Hep ''bugün değil, ama bir gün olacak'' dedi. Bütün dualarını huzura adamıştı. Bir gün sıradanlaşıp insan içine karışacaktı. Bir sürü, mutlu olmanın yollarını anlatan kitap okudu. Hepsi ''an' ı değerlendir, yarını ve dünü bırak bir kenara'' diyordu ama o hiç an' ını yaşayamadı. Hep gelecekten bir ışık bekledi, hep düne küfretti...

Bir gün huzuru bulacak gibi oldu. O güne kadar yaşadığı bütün iç sıkan mekanlardan kurtulmuştu. Yeni bir dünyanın kapısını açmıştı işte, huzur oradaydı. Ona yaklaştı, çok yaklaştı ama dokunmaya cesaret edemedi. Döndü dolaştı, üstelik dualarla, huzurdan çok uzak olan o eski mekanlardan birine ulaştı. Çünkü korkaktı, çünkü huzurlu hayatın nasıl yaşanacağını bilmiyordu.

Şimdi pişman ve sil baştan başladı her şey. Şimdi o araladığı kapının yerini bildiğini sanıyor, şimdi o kapıya ulaşmak için uğraşıyor ama zor.. daha çok duaya, daha çok duacıya ihtiyacı var ve yavaş yavaş kaybediyor umudunu. Umudunu kaybettikçe hayatta hiç bir amacı kalmıyor..Amaçsız yaşamanın zorluğunu bilir misiniz?

Ne dolu ne boş,
robot gibi,
ruhsuz,
ne huzurlu ne huzursuz,
robot gibi..

Şimdi onun duaya ihtiyacı var huzurlu saydığı yerlere gitmek için,

Onun için hep beraber dua eder miyiz?


gereksiz adam