Saçı başka, sözü başka, aşkı başka, üstü-başı başka bir dünya. Ve yine başlıyorsun yeni dünyada yer bulma çalışmalarına. Yıllarca biriktirdiklerini bi tarafında saklayıp, sıradan hayatların içinde sıradan bir obje olmak için uğraşıyorsun... afrika' nın çıplak kabilelerinde takım elbiseyle gezmek kadar utanç verici oluyor hayat...
uzaktan seyredip yadırgadığın tüm olağan dışı hallerin içine girip olağanlaştırmak için çabalıyorsun, çabaladıkça eski değerlerin al olup yüzüne saldırıyorlar...
Sonra bakıyorsun, özene bezene biriktirdiğin tüm doğruların yalan oluyor, herkes yalancı oluyor ve sen o yalanın ve yalancıların içinde yer bulmaya çalışıyorsun kendine, sırf çıplak afrika kabilelerinin içinde takım elbiseyle dolaşmamak için.
peki ya sonra...
gereksiz adam