30 Mart 2010

FERMUARINI AÇTIM KLAVYEMİN

Fermuarını açtım klavyemin. Kesintisiz saçmalayabilecek potansiyelim mevcut bugün, yok dün ve bugün, yok yok geçen haftadan beri...

hımsss.. yok hatta bütün ömrüm boyunca saçmalayabilirim, ki saçmalayarak yaşıyorum.

Saçlarım perişan misal, hemen sağımda bi ayna var ve ben sağıma bakmaya tırsıyorum. aynada kendimi görmekle birlikte, hemen aynanın üstünde 12 yıl öncesine ait bir fotoğrafım var onu da görüyorum ve bu beni deli ediyor... evet yaşlanmak koyuyor bana, ''her yaşın ayrı bir güzelliği var'' yalanına hiç inanmadığımı da çok kere söylemiştim kanımca.

dün rüyamda üniversite yıllarımı gördüm. kan ter içinde uyanmam normal olabilirdi havalar sıcak olsaydı. kan' ın sıcakla ne alakası mı var, var işte, sıcakta daha akışkan oluyor kim buna itiraz edebilir, hiç kimse... buyrun cesaretiniz varsa beni masanın masa ya da siyahın siyah olduğuna inandırın. acayip kelime oyunlarım vardır, siz bile masaya sandaliye diyebilirsiniz her an..

neyse, nerde kalmıştım....

ha üniversite yıllarımı görme sebebimi anlatacaktım. ales sınavına girme girişimim oldu bu ara ve yüksek lisans yapmak istemiyorum ve hatta daha fazla okumak istemiyorum, okul görmek istemiyorum. kimse okumasın, böyle okuma yazma bilmeden anlaşabilecek toplumlar olalım. öğrenci olmasın, okul olmasın, okulda vızıldayan öğrenci sesi duymak istemiyoruuuummm....

evet duydum bu söylediğinizi; ''neden sınava girme teşebbüsün oldu''

evet duydum, benden kaçmaz.

neden mi?

kendime inadımdan, kendime olan uyuzluğumdan, kıl oluyorum kendime.. ondan işte...

Saat kaç, bakalımmm, 00:17... yatmam, sabah kalkmam, sonra yine yatmam ve yine sabah kalkmam gerekiyor. ''Hayat zaten bundan ibaret'' demişti bir bir önceki yazıya yorum olarak Vlademir ve ilave etmişti ''o virgül aralarını, istediğin gibi, sınırsızca doldurabilirsin''... olmuyor arkadaşım, dolmuyor istediğin gibi o virgül araları, dolmuyor. Çünkü bi psikopat ruh haliyle karşı karşıyayım, ne desem aksini söyleyip beni geri çekiyor....

Telefonum çalıyor bu saatte, üstelik benim uyumam lazım. Sezen çalıyor, söylemişimdir şu şarkısı, neyse açmayayım çalsın bir müddet daha, şarkı pek içli... oysa ne kadan mutlu, ne kadan mikemmmel bi ruh halim vardı bu şarkıyı duyana kadar, tühhh bok oldu her şey...

neysee....

cici cici yatayım, sabaha kahkahalarla uyanayım..

kahkaha deyince aklıma geldi, eskiden kahkaha atarak uyandığım sabahlar oluyordu. rüyamda başladığım gülme nöbetlerime uyandığımda da devam ediyor buluyordum kendimi. öyle aklıma geldi yazdım, sorgulama....

başım ağrıyor hacı, çünkü fevkaladenin fevkinde zamanlar yaşıyorum, bu mutluluk başımı döndürüyor...

bir kere daha pöfff leyebilir miyim?

lütfen...

pöfffff....


gereksiz adam