8 Şubat 2013

OLMAZ

Ha oldu ha olacak derken, 
ve neyin olması gerektiğini bile bilmezken;
evdeyken, yatarken, koşarken, spor yaparken ve dahi uyurken
bi olmamışlık, bi yarım kalmışlık,  gelip mideme oturmuyor mu? 
kahrolası...
.....
..
Ve aslında, sayfalar dolusu yazasım var, bütün olmayanları oldurasım var ya da ortadan kaldırasım ya da..... Bi mağaradasın, aniden içeri sızan güneş ışığının aptallaştırdığı adam, kadın, g.... insan en çok. o gibi, öyle gibi.... Belki de, hatta daha dünyevi, daha İstanbul kokan, daha ağlak, daha Anadolu, daha seni yeneceğim İstanbul gibi; hayat, o bu.... ya da, kahrolası ya da "bitmeyen bir ses var içimde"  diye bağırmakta var da ben yazayım en iyisi. Hiç susmayan, hiç gitmeyen, hiçbir kelime kuramayan, dili olmayan, anlaşılmayan bi ses var içimde. Bi Çin işkencesi gibi, bi Çin işkencesi kadar, o kadar çok, çokkk... 

İstiklal caddesinde, kalabalıktan başı dönüp olduğu yere yığılıp kalan bi bezgin gibi, "ne alakası var" deme. Susalım, hadi karşılıklı susalım, gözlerime de bakma, ki anlarsın ne mal olduğumu, mal olduğumu belki de...
ya da susalım
en iyisi
yan yana susalım
olmaz
mı?

cem ben