26 Şubat 2013

CİCİM-3

Ve saat 21:30 du cicim.

Sezen çalıyordu, çok tanıdık. Koca bardakla, durmadan su içiyordum; bir ''ah'' de yeter mi diyordu ahh! Sonra biraz daha ağır yanaştı yamacıma geçmiş. O dere çağladı ve ''pi'' sayısı henüz keşfedilmemişti sanki. Kaldı ki ben senin matematiksizliğine yandım bilsen.

Ahırdan bozma bi binada, ahırdan bozma bi aşkla ne çok seviştik biz senle. Çok pardon, bahsi geçen eylem (sevişmek) has aşkla yapılanıydı değil mi? Üstelik ben kaç zamandır bu kadar hüzünlü şarkıyı peş peşe dinlemiyorum biliyor musun cınım?

Bütün ağır kelimeleri yumuşatıp, ironiden bozma eğlencelere döndürdüm gözlerinde, mutlu ol.

Sonra antidepresandan kurtulmak niyetindeyim, iki günde bir içiyorum yine de iyiyim gibi. Ancak, Sezen çalmasa, geçmiş üstüme üstüme gelmese, unutmaya çalıştığım her şey bazı bazı kapımı zorlamasa her şey daha güzel olacak

mı?

ah kelimeler, gör bak nasıl tükenecekler akşamdan sabaha. Ve sabah sekiz akşam beş çalışan bir memura dönecek hayallerin. Eve gelip spor yapacaksın donuk bakışlarınla, yağsız salata ve tavuk ve yoğurt. Kahveden bile yoksun, bi elma sonrası yatak....

Şimdi, bu civarda olan herkes, bu oyun yazarları, bu aç kurtlar hepsi şahit tükeneceklere...


cem ben, Sezen çalıyor gayet normal cicim.