25 Şubat 2013

DOST OLDU

Önce anlamını yitirmiş mazeretler arayıp kaçmayı denedi; başı ağrıyordu belki ya da antidepresanın etkisini atamıyordu üzerinden, bi tarafı yeşil bir tarafı sarı mıydı o ilacın?  Ve uykusu vardı...    Gitmeseydi, gelmeseydi, kalmasaydı, pasta kesilirken alkışlamasaydı, tokalaşmasaydı, öpmeseydi...   Öylece, ilacının etkisiyle, yarı uykulu yatak odası sarhoşu olarak devam etseydi tatiline.

Anlamını yitirmiş mazeretlere sığınıp, olması gereken her şeyi silseydi bi çırpıda ve yalnızlığına sığınsaydı, şimdi mutsuzdu, ama yapmadı, bi çırpıda dağıtıp aklını düştü yollara; dost oldu, alkış tuttu, sıkıca sarıldı, tebrik etti, pastasını yedi, tekrar tebrik etti, piste attı kendini, içmediği halde sarhoştu, mutlu oldu, sarıldı tebrik etti yine yine yinee.  İki günde bin kilometre yol katetti, tebrik etti, mutlu oldu, dost oldu ve döndü.

cem ben, o gün mutlu olan cem