"robot gibi"... değil..
"savaştan çıkmış gibi"... belki, ama cümle ucuz gösteriyor, sıradan birde.
yayıkla çalkalanan sütten çıkan tereyağ gibiyim. ayran mı olmalıydım bilmiyorum...
şu olmalı, bu olmalı söylemlerim yerini suskunluğa bıraktı. söyledikçe, istedikçe ucuzlaştı taleplerim..
Şimdi savaştan çıktıktan hemen sonra robotlaşmış bir insan gibiyim. iradem dahilinde değil tepkilerim ve ne olsa, ne yapsam gibi ideallerim yok içimde. umutsuzluğun sakin halini yaşıyorum.
sanırım olmayan isteklerimin yılgınlığını var içimde, kalan az bir umutla. biraz daha zaman geçipte algıladığım imkansızlığı sabitleyince kalbime, yeni bir mücadele başlayacak bende...
Durgun, fazla mutlu (tedirgin biraz da), saçmalayan, efkarlanan, dibe batan, ve tekrar durgun.... böyle gelişiyor-değişiyor benim ruh halim...
-bak kelimeler bile tanıdık, hep aynı "dön dolaş burda durma" lar. Geçenlerde bir dostum söyledi, "mekanları suçlama, nereye gitsen böyle olacaksın" diye. Biliyorum, farkındayım ama bilmezden geliyorum, başka türlü mutlu olmam imkansız..
bırakın mekanlara atayım bütün suçu da rahatlayayım, olmaz mı?
(Burda = istemediğim yer)
gereksiz adam