BEN SİZİ BULURUM
Ben sizi bir gecenin karnında bıraktım
Adınızı gölgemin üstüne yazdım
Sezen çalıyordu ya da Zülfü belki de sessizlik
Pazardı, herkes uykudaydı sabaha karşı.
Ben sizi bütün gecelerin karanlığında gördüm hep
Yaradanın bahşettiği somut bedeninizi bilmedim
Ama tanırım yüzünü aydınlıkta görsem
Yağmur damlalarına çizdim gözlerinizi.
Tanırım aslınızı aydınlıkta görsem
Bir zaman sonra belirginleşir zaten yüzünüz
Tüyleri alınmış kollarınızı hissederim belimde
Soyunmadan sevişirim ruhunuzla.
Ben sizi hayat görüşünüzde bulurum
Aynı sokaklarını turlarız kaybedenler şehrinin
Elimi bir uzatsam
Kalbinize dokunurum.
Ben sizi yarı yağlı parlak cildinde görürüm yoldaşlarımın
Yüz çizgileri kaybedilmiş, özleri eksiltilmiş öyle çok hayatlar var ki
Ben resminizi eksik hayatlarda tamamlarım.
Ben sizi bulurum bir Sezen şarkısında
bıraktığım gece karanlığında
ya da kaybedenler şehrinin kuytu sokaklarında.
Bİ KIRMIZI GÜLDÜ DÜNYA
Kirini akıttım nehirlere aklımın,
suyuna cenabetlik bulaştırdım dünyanın.
Oturup toprağa teyemmüm yaptım,
pisliğinden arınamadım düşüncelerimin.
Kurtulamadı;
yeni cümleler kurdu,
azgın ve saldırgan kalbinin seks partilerinde sabahladı gün be gün.
Bi kırmızı güldü dünya,
sonra rengi soldu, yaprakları döküldü bir bir.
ve dikenini fark etti
batırıp göğsüne kanını akıttı hayatının.
Bi kırmızı güldü dünya,
-dü işte, her şey eskide kaldı.
biriktirdiği bütün değerleri
ucuz bi akşam vakti bedavaya sattı...
SOYUN
Bütün kitapları kapattım bu gece.
Önümü ilikleyip saygıya durdum ruhuma.
çıplaktım
ruhumdan daha çıplaktım.
Güzel bi şarkı açtım
-na na na, na na na-
Senden yana,
ruhuma yüklediğin iftiradan dolayı ah ettim.
Bütün yasaların üstünü çizdim bugün,
bütün yasakların canevine sakladım ruhumu.
Çıplaktım,
elbiselerimden öte,
üstüme yığdığım kelimeleri çıkarttım.
Sonra yeni bedenler aradım,
ruhsuz bi dolu çıplak bedene sarılıp yattım;
utanmadım....
Hayat,
hayat....
sakladığım her şeyi çıkarttım bugün.
karşındayım,
çıplak.
hadi göster bana hünerlerini,
soyun...
cem