Siyahın en koyu tonuydu ayrılık. Hiç utanmadan ve tek bi fotoğraf karesi bırakmadan gittiler dünyadan ölenler. cem ben..
3 Mart 2009
PARDON
Ne akrep ilerledi bugün, ne yelkovan. Bütün iç sıkan anlarda olduğu gibi, zaman durdu sanki. Dedim ya boyut değiştirdi Dünya bezginliğim. Bir alt yazıda da demiştim, şimdi sen olsan herşeyin suçlusu olurdun, e yoksan nedir benim derdim?
Rutine bağlamış, fotokopiyle çoğaltılmışa benzeyen bu günlerden sıkıldım da günlerin toplamı benim hayatım. İçinden çıkılmaz hal alıyor bazen bakakaldıgım dünya. öyle dönüyor, dönüyor, dönüyor ve ben olduğum yerde duruyorum..
Telefonlarım sussa diyorum bazen, arayanım soranım olmasa, bir başına kalakalsam herhangi bir yerde. Ben memnuniyetsiz adamım biliyorum, kahrolası mükemmelliyetçi bakışımı ne yapsak, nerelere atsak da berduşa çıkarsak hayatı bilmiyorum. Öyle bir boş veresim var, saçı başı dağıtıp deliye dönesim.
Şimdi yine sabaha aynı alarm sesiyle uyanacağım küfrederek -lütfen görmeyeyim seni bir yerlerde karşıma çıkma ( cıs tak cıs tak- traş olacağım, yüzümü keseceğim, kahvaltı yapacagım, çayımla bi sigara içeceğim............ ve yollara düşeceğim, ve yine sigara yakacağım - ha ben sigarayla olan savaşımı kaybettim o günden sonra, artık alabildiğine sigara içiyorum, ne ala- gideceğim, geleceğim, sigara içeceğim.. pöffff gün içerisinde ki anlatamama ya da anlaşılamama sorunuma hiç girmeyelim, içinden çıkılmaz bir hal alır bu gereksiz söylemler. zaten yazı uzadı ( ne maharet ama, bak bu yazı, yazan ben, mükemmelim, alkışlıyorum kendimi), bozmayalım akşam akşam alemin keyfini...
Ve yine lay lay lom bir yazı yazamadım, pardon...
gereksiz yazar/03.03.2009