Daha yaşanılası kılabilirdik dünyayı. Olağan, herhangi bir kitaptan fırlamamış sözlerle anlatabilirdik her şeyi. Biraz daha anlık, art niyetten bağımsız ilişkiler kurabilirdik.
Sonra kendimizi daha yalın bakışlarla anlatabilirdik herkese. İçimizde saklı bir bakkal defteriyle yaşamaktan kurtarabilirdik saflığımızı. Yazdıklarımızı okuyanların yüzüne avaz avaz anlatabilecek kadar özgürleştirebilirdik hayatı.
Biraz daha sevişerek anlamlaştırabilirdik dünyayı. Kalpten çıkan kelimelerin hesabıyla yormazdık aklımızı. Olduğu gibi kabullendirebilirdik her şeyi.
Olabilirdi elbet ama olmadı, çünkü insan yaratıldığı günden beri nefsiyle olan kavgasını kazanamayan bir canlıydı. Üstelik bu kavgasının bir türlü farkına varamadı...
SİNEK AVCISI
yeni sinekler ısırıyor vücudumun her yanını
yeni ve sivri sinekler...
bir mülteci,
bir haymatlos gibi her yerde
kan emici sivri sinekler..
Yüzüm de yaşımın çizgileri
ve sineklerden kalan kırmızı noktalar
elimde,
gitmeden önce aldığın parmak arası terliklerim
üstüme üstüme gelen sıcaklar
sinek avındayım...
hayırlı avlanmalar...
cem ben....