İlk ne zamandı bir şehre düşmanlığım... Zamanı kestirmem güç şimdi. Her insanın geçtiği evrelerin birinde ben de yakalandım bu hastalığa. Seni, onu, bunu hatırlatan şehirlerin tabelaları, nüfusu, coğrafi özellikleri v.s. dahi psikolojik tahribat bırakmaya yetiyordu. Dedim ya ilki ne zamandı unuttum ama sonuncusu bundan bir kaç yıl önceydi. O dönemlerde çalan ''Ben sensiz İstanbul' a düşmanım'' şarkısında İstanbul yerine geçerli şehri yazıp avaz avaz söylüyordum, sövüyordum...
Kelimelerden alacaklı bir sağır gibi
İçimi döktüm bugün, yokluğunla konuştum
.......
Ne olur gel gel gel
Evet şimdi bu şarkı çalıyor. Tesadüf değil, içimden geldi, istedim, açtım, dinliyorum. Geçmişe bakıp, tebessüm edip, hüzünle de anmıyorum o zamanları. Yeni zamanlarım var, aynı kişilerin farklı şehirlere düşman ettiği yeni zamanlarım. Çıkış yolu aradığım, ''gitmeliyim'' dediğim, ama bir şey yapamadığım yeni zamanlar. Değişmeyen İstanbul yerine başka şehirler yazıp, avaz avaz söyleyip, sövdüğümdür...
Yıllık iznimin bir kısmını yeni şehir ve yeni hayat hayalleri, hayaller çıkmaza düştüğü zamanlarda gayri ihtiyari ağzımdan çıkan küfürler ve belden biraz daha aşağı inen ağrımla geçireceğim anlaşılan...
Karadeniz mi?
Muamma...
cem