17 Ağustos 2014

Bİ 17 AĞUSTOS GÜNLÜĞÜ

ARTIK KİRLENMİŞTİ
- Bİ 17 AĞUSTOS GÜNLÜĞÜ -


Usulca aynaya yanaştı; boynu bükük, korkak, bezgin bir haldeydi. Yavaşça kaldırdı kafasını, uzun uzun yüzüne baktı, göz kenarlarında ki-alnında ki çizgileri ve hafif çökmüş yanaklarını izledi. aynada ki yüzünde elini gezdirdi, saçları karışık, bakışları donuktu.

Birden kapıya koştu, merdivenlerden üçer beşer indi ve sokağa attı kendini. Son gücüyle koşmaya başladı, karanlıkta şuurunu kaybetmişçesine koştu; yakalamalıydı geçmişi... Bütün masumiyetini, manalı bakışlarını, ve kirlenmemiş duygularını orada bırakmıştı, koşmalıydı yakalayıp geri almalıydı onu özel yapan tüm duygularını.. Karanlık caddeleri seçti en çok, kalabalık olmayan sokakları. Koştu, sigaranın ciğerinde açtığı tahribatı yok sayarak, koştu.. Sonra yoruldu, karanlıgın sessizliğini bölen derenin kenarında diz çöktü, sık nefes alışları sakinleşmeden, başını yere kapatıp ağlamaya başladı. Geçmişin bir anını bile yakalayamamıştı...

cem ben/14.06.2009

KAYIP (artık Kirlenmişti-yaşam)

O sabah her sabah ki gibi başlamamıştı güne; daha yorgun ve daha bıkkındı...... Yorgunluğu akşamdan kalmaydı. Yatağından kalktı, elini yüzünü yıkadı, aynaya baktı. Hafif dökülmüş ve beyazlamış saçlarını düzeltmek için uğraştı, olmadı... Kahvaltı masasına oturdu. Yıllardır hayatını paylaştığı eşinin, her zamanki düzensizlikle hazırladığı masaya baktı, çayını doldurdu, ekmeğinden bir parça kopardı. Sonra vazgeçti, camın kenarına oturdu, bir sigara yaktı, derin bir nefes çekti, çayından bir yudum aldı .. Yola baktı uzun uzun.... Sedirde topladığı bacaklarını kımıldattı, acısını hissetti, sonra ayağa kalktı. Arkasını döndüğünde eşi karşısındaydı, kurduğu masa gibi dağınıktı... Kucağında ki sepetin içi ham domatesle doluydu. Uzunca baktı yüzüne, yeni bir şey aradı, bulamadı... Sessizce yanından geçti, yatak odasına girdi, dolabı açtı. Seçtiği en güzel kıyafetleri giyindi, eskiden kalma kokusunu sürdü ve bahçe  kapısından çıkıp gitti.. Sıradan cümlelerle durumunu anlatan iç sesine kızdı, geçmişi özledi. Afili ilişkilerine ve sıradanşlaşmadan önce ki kelimelerine atıfta bulundu yüksek sesle......

Yürüdü,

yürürken kendine kızdı,

kızdıkça uzaklaştı.....
......

O sabah her zamanki gibi olan son sabahtı, bir daha geri dönmedi...

cem ben, 11.08.2009

KAYIP(-2) TARİHİ: 17 AĞUSTOS 1999 ( Artık Kirlenmişti-Ölüm)

O gün Yaratanla yaşadığı mantıksal sorunları, arkadaşlarıyla konuşurken ayyuka çıktı. Ortada birkaç çelişki vardı, anlattı, sordu, cevabını aradı, bulamadı. Arkadaşlarından ayrıldı, evin yoluna koyuldu. Aklında bin bir soru, düşündü; evi, kahvaltı masasını, eşini. Eşini hep son haliyle hatırladı, eve gitmekten vazgeçti, yolunu değiştirdi. Kolunun altına bir kitap sıkıştırdı en yakın kitapçıdan ve en tenha yollara sapıp, çok katlı terk edilmiş bir binaya girdi. Bina ıssız ve hafif karanlıktı.. Yeni yanan sokak lambasının aydınlattığı balkonu seçti, oturdu, sigarasını yaktı, kitabını açtı, okumaya koyuldu..... Uykusu vardı, okudukça uykusu arttı ve olduğu yerde duvara yaslanarak uykuya daldı.....

Sonra bir gürültüyle uyandı, şaşkındı, hafifçe ayağa kalkmak istedi, kalkamadı. Biraz sonra, ne olduğunu anlayamadan bina çöktü, her yer biraz daha sessizliğe büründü..

Üzerinde bir ağırlık vardı, kımıldayamadı, zaten buna mecali de yoktu. Başında ılık bir şey hissetti. Gözleri yarım açık; afili ilişkilerini, sıradanlaşmadan önceki kelimelerini ve eşini düşündü, eşini dağınık haliyle hatırladı en çok ve yüzünde hafif bir tebessüm belirdi, gözleri kapandı ve...........

O sabah her zamanki gibi olan son sabahtı, bir daha geri dönmedi...

cem ben, 12-08-2009