20 Ocak 2014

HE DE GEÇ

Sabahın körü çalan saat sesi ve yarı aydınlık odada "Kalkmayayım lütfen, cumartesi olsun gün, edepsiz saat kazara çalmıştır" ve "Amaaaan, karşıda yapılan binalar, çiçek gibi deniz manzaramı kapatıyor." söylemlerinin yüzümde bıraktığı "uykusuz, aksi, naleeet" adam ifadesiyle başladığın bi pazartesiden çok şey ummamalı aslında. Dolayısıyla, cumaya göre kötü pazartesiye göre mis gibi bi gün, daha ne olsun...

Sonra "sana kırmızı çok yakışıyor" gazına gelip, hazır da kırmızılı bi fotoğrafım da varken, blogun renklerini değiştireyim dedim, değiştirdim de, işte böyle oldu, beğeniniz...

Malum bi müddet yazamadım, sonra yazdıysam da içini dolduramadım yazdıklarımın. Çok mu manasız oldu?  Şöyle ki, üstüme yapışıp kalmış "bedbaht adam" halleri ve dolayısıyla bu hâl in yansımasıyla oluşan yazılardan sonra, "yolu maneviyattan geçen herkesle ve kelimelerle buluşmak dileğiyle" tadında bi yazı yazıldıysa Kayahanvari, ben o yazıya yazı demem, ben desem de bizim karşı komşu demez. Zaten o ev temizlemekten bana bir şey demeye fırsat bulamaz sanırım....

Amaaaan karşıda yapılan binalar, mis gibi deniz manzaramı kapatıyor...

mıy mıy mıy mıy.. 

he cem ben, he de geç