16 Eylül 2013

MERHABA, CEM BEN

İnsan bi zaman sustuktan sonra nasıl konuşmaya başlar bilemiyorum. Hani klasik türk filmi sahnesidir, kör olan başrol oyuncusunun ameliyat sonrası gözlerindeki bandajların çözülme anı. Önce buğulu görür, siluettir insanlar da sonra "görüyorum, görüyorum" nidalarıyla netleşir sahne. İşte şimdi, parmaklarımdaki bandaj sökülmüş ve kelimeler silüet karşımda. korkmayınız, bi zaman sonra "yazıyorum" çığlığıyla girişeceğim mevzuya.

Aslında, ameliyat sonrası iyileşme sürecine girmiş "yazamayan adam" olarak, daha karışık, anlamlı gibi gözüken fakat anlamdan bihaber cümleler kurmak geliyor içimden. Bandajım çözüldü ya, o da olur haydi rasfgele...

Şimdi bak, bi Behçet Necatigil şiirinde, hani Selda Bağcan' ın da şarkı olarak söylediği, hani "sevgilerde" başlıklı şiiri, orda der ''Sevgileri yarınlara bıraktınız. çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız, sizi yanlış tanıdı." işte tam da oradaki gibi. Hatta devamında "Bir bakış bile yeterken  anlatmaya her şeyi. kalbinizi dolduran duygular, kalbinizde kaldı" der hani.  Şimdi, aslolan bu paragrafta altı çizilen mısralardaki gerçeğimi saklamak. Hani "yazıyorum" dese bile, üstünü örtme hali.

Günlerden pazartesi, saat 10:44 ve hala kafamda sorular. Bi kısmının cevabı...

ya da

merhaba, cem ben...