27 Ağustos 2013

MANEVİ EVRİM

Ah bebeYim, hayat zor bi süreç bilirsin. 

Hayatın süreç olarak betimlenmesi hiç hoşuma gitmedi şuan. Problem cümle yapısında aslında, anlamsal bi karmaşa olduğunu düşünmüyorum. Kaldı ki cümlenin kuruluş amacı tamamen sonradan yazılabilecek cümleleri desteklemek. O zaman görevini başarıyla yerine getirdiğini söyleyebiliriz değil mi?

Detayına girmeyeceğim ilk cümlenin, bunu beklemeyiniz, üzülürsünüz. Bu da sizin sürecinizi zorlaştırır, ilave üzüntü... peh.

Hani "maksat yazmak" mantığıyla girdim belki de mevzuya. Dolayısıyla, hafif şiddette bi hortum olayı oluşmuş olabilir aklımda.  Düşünceler = deniz, karmaşa = hortum denklemindeki uyuma bi bakın, şahane. Bu da, neticelenememiş, neticelenmiş olsa dahi anlamını tamamlayamamış, yani anlamlanamamış cümlelerin oluşumuna ve dolayısıyla, blogu ve dahi beni adam yerine koyup okumaya meyletmiş insanların bu keyfinin içine etmeye vesile olabilir. Bütün bunların olabilitesi var, olabilmiş olayların içindeki insanlar da haklı olabilir -ben hariç - ama hiçbir şey, bu yazının en başında girdiğim ruh halinden beni çıkartamaz; ehl-i keyf...

Dün hariç, geriye doğru üç gün, ortalama üç saat uyku uyumuş, uyanık olduğu zamanların da büyük çoğunluğunda ya otomobil kullanmış ya da bir şey için koşuşturmuş bi adam duruyor karşınızda.  Gerçi ne gerek var şimdi bu kadar somut özele ki. Kime ne...

Bi zaman önce başladığı "akışına bırak yavrum, gör bak nasıl güzel hayat" şeklinde cümleleştirebileceğim hayat düzeneğim tıkır tıkır işliyor. Gerçi yaradana sığınmakla başladı her şey, devamında da aydınlığa giden yolun bu olduğu kesinleşti aklımda. Hani entel osun diye kurduğumuz "hayatla kavga etme arkadaş üzülürsün" ün gerçeği; "Allah' a karşı gelme arkadaş, ona sığın"  minvalinde bir şeydir. Geri kalmış ülkelerde ya da topluluklarda din mevhumunun yorumlanması bi acayiptir. Genel anlamda ürkek ve itaatkâr olan bu gibi topluluklarda "farklı" olabilmek için bu itaat merciine itaatsizliğe meyleder akıl, o zaman entelektüel olur kişi malum.

"Ya işte sen bu son paragrafı karmaşasından kurtarıp, afili bi yapıya çeviririsin, aslansın kaplansın." der, bi üstteki karmaşayı direkt sizin üstünüze yıkarım. Hatta sonrasında "huzurunuzu kaçırmayınız çok düşünüp" der ve susarım...

cem ben, manevi evrimiyle mücadele halinde