20 Mart 2013

BOŞU BOŞUNA

Bahsimiz adalet olsa ve dünya adaletinden bi başlasak mevzuya ve hatta yaradılış evresine bulaşsak, içinden çıkılmaz bir hâl alır mevzu. Bu yüzden, en azından böyle durgun zamanlarda, havada hafif yağmur varken ve deniz kabına sığmıyorken ya da genel bi küslük varken kalbimizde, adaleti sorgulamamaktan yanayım.

Hatta bu sabah, böyle çok teknik bir karalamadan çok, hava gibi durgun, sessiz, biraz yağmurlu ama en çok hüzünlü bir şey yazmalı ama... 

ama...  ama...

Hayal aleminden sıyrıldıktan ve yere ayak basıp durumun resmini çektikten sonra, yazacağım her şeyi geldiğim yerde bıraktım gibi. Hani utanmadan sıkılmadan ve durup dururken ve bu yaşımda ağlasam, sakinleşince kendime bi ağlama gerekçesi dahi bulamayacak kadar...

Dün akşam, neden sonra ve nasıl karşıma çıktığını bilmediğim "ŞU" şarkıdan sonra başladı durgunluk. 

.....

Ya da boşverelim, hadi gel biz adaleti sorgulayalım ya da sebepsiz oturup ağlayalım, olmaz mı?

cem ben, hayal aleminden sonra..