25 Şubat 2013

CİDDİYE ALMAYINIZ...

Ağaç yaprakları düşüyor; pat paat pat.  Üstelik çam ağacının yaprakları düşen. Yaprağı yok deme, iğne yapraklılar sınıfındadır kendisi.

Kış ortası, ihtimali yok kavak ağacının yaprağı ile fantazi yaşamanın. Mevsim çoktaaaann döktü yapraklarını geçen sonbahar. İyi oku son cümleyi, mevsim ve geçen sonbahar arasındaki çelişkiyi fark et ve saldır beynime. Değil in Deyil olmadığı kadar gerçektir Beyinin Beğin olmadığı da...

Sonra ihtimal ya, kar yağar, yapraksız ama çiçeği kışın sonuna yakın açmış ağaçlara. Gece sıcaklığı sıfırın altına düşer de donar meyveleri ve bu yaz sevişemeyiz çilek gibi erotik meyvelerle. Kaldı ki çilek ve yaprak-çiçek arasında hiiiç bir bağlantı yoktur.

-Acaba sen, bi çilek bahçesinde kayboldun mu hiç?

Bir saniye, telefonum mu çalıyor tam duyamadım üstelik bu yazının neden sonra "italic" olduğundan bihaberken ve sevmediğim bi şarkıcı şarkı söylemeye çalışırken alttan alttan...

Şahane manzaralarım vardı ve halka arz etmiştim bütün fotoğraflarımı. Sonra kendime döndü objektifim de durmadan bedenimi sergiledim fotoğraf sergilerinde...

Komşularrrrrr, et pazarına dönmüş aklım biçare...

Siz hiç, kışın yaprağını dökmeyen iğne yapraklı ağacın yaprağıyla vedasını dinlediniz mi?

ben dinledim...

cem ben, ciddiye almayınız beni.