Bütün pencerelerini örttüm dünyamın. Belirli bi kalıba yerleştirdim ağıtlarımı...
Bi akşam vakti, güneş battıktan hemen sonra, deniz coşmadan biraz önce... Saatler kaçı gösteriyordu muamma, her saat kendi iradesinde resmediyordu belki de zamanı. Anlamsızdı cümleler şimdiki gibi, değişmeyen tek gerçekti soyut aşklar. Ki aşkın somutu vardır, gülme...
Ve
O akşam vakti, güneş battıktan hemen sonra, deniz coşmadan önce; terk edildi rüyaları. Rüyasız, riyakâr, riyasız, yalansız, dolansız... Mümkün mü?
Bi akşam vakti, güneş battıktan hemen sonra, deniz coşmadan biraz önce, bütün pencerelerini örttüm dünyamın. Belirli bi kalıba yerleştirdim ağıtlarımı. Şimdi susmak...
MÜMKÜN MÜ?
cem ben
cem ben