14 Ocak 2013

BU DA ŞİİR DEĞİL

Bilirim seni ve bi tenhada severim gözlerini en çok ya da loş bi oda, sessiz ve karanlık bi sokak, ıssız dağlar vs. 
Sonra aşk kalıntısı kelimeler çalar kapımı, şiir gibi mısra mısra girerler evime,
Oturup gözlerine iltifat eden kelimeleri oluştururlar salonumda. 
Ah kalem çekilmemiş, ah aşkla bakan gözlerin, ah bütün kelimeler eksik kalır karşında. 

İnsan nasıl sever geceyi bazen, uyumak için değil geceyle sevişmek için girer yatağa bi ihtimal. Sonra " Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya" der bi ses, Ümit Yaşar' dan  ve devamını unutur da başka kelimeler zorlar aklının koridorlarını; ki yatak var işin içinde, sevişmek ne büyük ihtimal gözlerinle...

Ve bilirim seni, kalın dudakların var doğuştan. Ve çok sûni artık hayat, herkes aynı, herkes o gibi ama sen... ama senin kalın dudakların var doğuştan, kim bilir ne kadar olağan...

Adına şiir yazmayalı çok zaman oldu, ki artık kaçak dövüşüyor aklım. Misal resmin biraz daha siyah beyaz artık ve   bakışların hayal meyal gözlerimde.  Ancak salonum hala dolu, salonum feryat figan kelimelerle.
Ve sonrası....
muamma....
...

Ne kadar beceriksiz şey şu zaman, kırıp dökmeden akıp gitmeyi bile beceremiyor; şuursuz...

cem ben, bu da şiir değil zaten.