5 Aralık 2012

YAZIYOR YAZIYOR ÇARŞAMBANIN ÖLÜMÜNÜ YAZIYOR

Fırtınalı bi havada, tek ayağımın üzerinde, kollarım iki yana açılmış ve hafif çapraz bi pozisyonda cümleler kuruyorum diye düşün. Hadi biraz da soğuk olsun, hatta çok soğuk olsun ve dişlerim birbirine vursun. Rüzgarın sesinden ve durumumdan benim söylemeye çalıştığımı ne sen anla ne de ben anlayım. Uzun lafın sopası; müsaadenizle saçmalayayım :)

feed    popular    my photos.. bızzttt

Karadeniz coştu mevsim itibariyle, dalgasına yandığım denizin dalgalı halini fotoğraflayabilmek adına sabahın bi körü, üstelik bu rüzgarda deniz kenarına attım kendimi. Deniz kenarı deyince bi plaj gelmesin aklınıza, bildiğin dağlık kayalık bir yer. Yarabbii.....

Ya kime ne bundan, benden. Bu = ben hatta. BU' laştırmalıyım kendimi,. "BU' laşıp hayata bulaşmalıyım" ı yazmış olsam tamamen uysun diye yazmış olurdum, ama yazmadım, siz de okumadınız. varsa okuyan bir adım öne çıksın...

Dudaklarımı yediğimi söylemiş miydim ben size?
peki ya evcil acılarımla dünyaevine girdiğimi ya da evcil acılarımın bana ........   öhöm öhöm...

Biri Çarşambanın ayağına bi ağırlık takıp çarşafa dolayıp dalgalı bi denize, yok okyanusa bıraksa ne büyük sevap işler. Salı ve perşembe de yan komşumuz göçtü gitti diye efkara gark edip, kendilerini intihar ederler. Böylece bi pazartesimiz kalır bi cumamız. İki günde iki yatardık, ne güzel...:))

Du bakalım 21 Aralığa sıkıştırırız onu da :))

Şarkı dinleyin, ben şarkı söylemeye başlamadan herhangi bi şarkı bulup play tuşuna basın, pişman olursunuz.

cem ben, bulaşık adam