30 Kasım 2012

YÜZÜMÜ LACİVERTE BOYADIM VE DUA ETTİM

En derin sessizlik ölüm mü yoksa asıl gürültü o zaman mı başlıyor? Misal ben susuyorum çok zamandır, sesimi kısıyorum konuşurken en çok, cuma dualarına çıkıyorum. Ezanla kamet arasında yapılan dualar kabul edilirmiş, çok zamandır duadayım...

kabul edilirmiş, 
çok zamandır duadayım, duadaymış, dua...
yüce tanrı insanı affetsin
miş
de
.
Ihlamur içiyorum, mavi fotoğraflar çekiyorum ya da sahte maviye boyuyorum gökyüzünü. Bi kaldır kafanı, gökyüzüne bak bi, şiirler yazdım bulut aralarına okuyabiliyor musun?

Bi hüznüm var, göz kapaklarımı zorlayan bi ağırlık belki ya da susmak. Ve en çok bütününden anlam çıkaramadığım yazıları seviyorum, hayat ne kadar anlamsız ahh, hayat ne kadar anlamlı ahh, hayat ne kadar...

En son sabah ezanını ne zaman duyduğum düştü aklıma, en son sabah  ezanını...

Üç nokta kaidesine karşı gelesim var bir de. Hani yarım kalmış cümlelerin sonuna eklenen üç nokta. Bana daha çok lazım, daha çok nokta, bütün cümleler olması gerektiğinden daha........................

Pardon lacivert mi yüzünüz, yüzümüz.  Bi yüzümüz var mı? 
benim yok, benim sesim yok, benim bedenim yok, elim yok, kolum yok, gücüm yok, anlamım yok
ben anlamsızım, ben bi keşiş, bi parya, bi yollu, yolsuz, biçare...

Bugün cuma, sezen dua etmiş yüce tanrı' ya, insanı affet demiş. 
ya sonra...

cem ben, hayatı ve yüzümü laciverte boyayıp görünmez kıldım. huzuru arıyorum ya da...