28 Eylül 2012

TAK TAK TAK

Bi kelime havuzunda yüzüyor gibiyim bazen, hatta harflere dönüştükleri de oluyor. Çok parçalı bi puzzle gibi uğraşıyorum didiniyorum, kendime ait bi cümle ve dahi hayat kurmak adına. Oluyor mu?

Allahımmmm bu kol saatim neden bu kadar büyük, kafam kadar desek yeridir. Tabirdir hani...

Yeni aşklar çalıyor kapımı TAK TAK TAK.
Evde yokum, müsaadenizle, bir müddet. daha çok belki, belki biraz daha çok müsaade.

Ve yeni aşıklar geçiyor yol kenarlarından; kalbi flu, aklı flu sadece yüzü net, bu neye yarar arkadaş.

Sabahları en zorudur hapşırarak uyanmak. Öyle bi kriz hali gibi, durmadan, sürekli... Çok yaşa, çok yaşa, çok yaşa ki b,k var alabildiğine yaşa.

Bir de sabahın körü dağ yolunda hız yapmayı sever bünye, dar ve virajlı yolda. ve radyoda sezen yok artık, bülent ortaçgil, fikret kızılok v.s.

Bu kravat, saat ve kemer uymadı sanki, kemer biraz daha mı parlak bi bakar mısın?

Cuma evet, sakin bi cuma, sanki bi hayat daha varmış gibi bu yakınlarda.

Cem ben, bu şarkıya takmış durumda ( EYLÜL )