4 Temmuz 2012

NE ALAKA, NE ALAKA

Bu ara başka dünyalardayım yine; bilmediğim, etmediğim... Mayhoş bir tadı var kalbimin, duygularım kamaşıtırıyor kendilerini yine. Zaten mutsuzken neşeli tweet atamayanlardanım.   Hatta atanlara şaşıranlardanım desem yeridir. Üstelik üçüncü bir kişi varken fısır fısır konuşabilen bir müslüman da değilim. Çekincelerim mevcut yani, korkarım insanları kırmaktan.

Ne alaka, ne alaka...

Bizim zamanımızda BU arkadaş söylerdi LAVİNİA adlı şarkıyı hoş Feridun DÜZAĞAÇ da bu grubun bir elemanıydı sanki, hatta kurucusu.  Özdemir ASAF  ne güzel yazmış bu şiiri değil mi? Ben yasal sitelerden dinlerim genelde şarkıları. Size link verirken zorlandığımdan başka sitelere meyledişim. Geçmiş zaman tabi, sene 94 mü neydi bu şarkının ağzıma pelesenk oluşu ki gözüme pelesenk olma ihtimali yoktur şarkıların. Evet o zamanlar "Gitme" demeyeceksen neden gitmesini istemiyorsun adam ya da gitme de bitsin gitmesin derdim, cehalet. E tabi başımızda kavak yelleri esiyormuş o zamanlar, essin...


Ne alaka, ne alaka...

Neyse bu şarkıyla dolaştım bu ilçenin sokaklarını bugün. Vay vay vay, ne şairane bir girişim. Sanaaaaa gitmeeee demeyeceğimmm eşliğinde. Sonra düşündüm, bugün ben de gidene gitme demeyecek kıvama gelmişim, anladım ki gitme eylemi başlı başına hüzünmüş artık kendi adıma ama yine de gitme demenin yenilgi olduğunu düşünenlerdenim. Sezen çok zaman sonra "ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem".  demiş ya, belki bizim de büyümemiz lazım onun kadar ya da küçülüp kibirimizin olmadığı o ilk zamanlara, 94 lere gitmemiz lazım. Karmakarışık bir durum işte...

Bi kere daha ne alaka ne alaka yazıp yeni bir konuyla devam etsem uyumsuzluk olur mu, suyunu çıkartmış olur muyum "ne alaka" nın.  


Siz hiç, sevgilinizden ayrıldığınız gün, hiçbir şey yokmuş gibi devam ettiniz mi hayatınıza?
Cevabınız "evet" se beri gelin, saygıyla eğileceğim önünüzde. 


Ve son alakasız paragrafım bu;
Bilmezsin
Hayatında yük olmamak adına kurduğum kısa cümlelerin,
kalbimdeki uzunluğunu.
Ve korkularımı,
kaçışlarımı,
bende ki seni,
ağırlığını,
yıkımını,
sarı perdelerin hüznünü...

Bilemezsin uzağımda ki,
bilmenin acısını..

cem