10 Temmuz 2012

GİDEMEYEN

Anneeeeee, Amerika başkanının karısı P... Labne yemeğe gelecekmiş yineeeee" diye bağıran kız çocuğu eşliğinde başlıyor reklam bilirsiniz. Gezi programlarının birinde, Amerika' da (yanılmıyorumdur umarım) küçük kek (adı neyse artık) yapan iki kız kardeşin dükkanın önündeki kuyruğu görene kadar yuhhhh dedim ama sonra anladım ki Amerika başkanının karısı yemek için kalkar gelir o kadının evine..:)  Ellen' dan sonra daha bi meşhur olmuş bu kekçi kardeşler. Bizim yerli spiker soruyor kek kuyruğunda bekleyen bi hanım gızımıza, pardon Amerikalıların hanım gızına  "Kaç saattir burdasın?"  "6 saat" oldu diyor hala bekleyerekten. Bekle yavrum orda, kal orda...

Sonra Antalya' da emekleme yarışına katılan çocuklar ve ebeveynlerini görünce "Allah bu ailelerden birini bana ebeveyn yapmadığı için ne kadar şanslıyım" dedim. Avrupa' da da oluyor böyle yarışlar, anne ya da baba elinde çocuğun ilgisini çekecek bir objeyle geçiyor karşısına ve eğlenceli bir durum ortaya çıkıyor ama bizde öyle mi? tamam finalde elinde oyuncaktı oydu buydu ile bekleyen bir vatandaş vardı ama bizimkilerde bir de arkada bekleyen geri destek ebeveyni vardı, aman ne destek. Start düdüğüyle beraber arkada bekleyen ebeveynin çocuğu ittirmesi ve bi kısım çocuğun yeri öpmesi bir oluyor ve haliyle ağlıyor çocuk. Bizde bi fuzuli şeyleri kazanma arzusu vardır hep, hani beleş mal baldan tatlıymış ya, tatlı kuyruğunda birbirimizi ezerek ilgili atasözünü haklı kılmaya çalışan fedakar, cefakar insanları takdir ediyorum doğrusu...


Geçenlerde, çok geçenlerde değil dün hatta, önceki gün belki neyse işte Okan Bayülgen' in kurduğu en akıllı cümleyi yineledim kendi kendime; Hayat sokaklarda...  Gerçekten de hayat sokaklarda, bu yüzden yeni kararlar aldım, yok verdim of "aldım verdim ben seni yendim" deyip olayı yerle yeksan edeyim en güzeli. O değil de bütün bütün standartlarımdan kurtulamam belki ama bi kısmından kurtulabilirim. Bakın Deniz Yıldızı hikayesini anlatırım hepiniz pert olursunuz. tamam siz istediniz, en azından "benim için hiç belki ama onun için çok şey" deyip bi kısmınıza afakanların baskın yapmasını sağlayabilirim. Eminim  Lauren İSELEY bile bıkmıştır bahsi geçen hikayeden. " Ulan nerden attım şu deniz yıldızlarını okyanusa, bırakaydım da gebereydiler" diyordur şimdi. 2008 yılında Sezen Aksu' nun, bu hikaye minvalinde çıkarttığı "Deniz Yıldızı" albümü beni en çok hayal kırıklığına uğratan albümlerdendir. Albüm ve şarkıları şahane de bu hikaye ana başlığında yayınlanması linç edici. Sezen yaratıcıdır, ilkleri yapandır bence de. Neyse albümün şahanesi şarkımı da dinleyin bari (TIK) ya da bu (TIK). Aslında Deniz Yıldızı şarkısı da güzeldir ve dahası.... 


Ne diyordum yaa, kaldı ki satır başı yapmam yersiz. Neyse, kendi kendime (kafayı yemiş bir adam edasıyla değil) "hayat sokaklarda" tekrarımdan sonra hayatıma giren her nedense sonradan çıkan, sevgili harici insanları tekrar geri çağırmaya karar verdim. Hatta burdan da çağırayım, bana kızan beni kızdıran ya da başka bi vesileyle görüşmediğim arkadaşlarımı beklerim efem, çaylar hazır..:)  Aha da bu şarkı tam durumu anlatır (YİNE TIK).

Bi konu daha vardı, anlatacaktım ama unuttum. Aklıma bi "sık kullanılanlar" listesi ekletmem lazım...

Koooooğğğğşulaaaarrrrr amerikan başkanı labne yemeğe gelecağğmışşş, kaçııınnn..

cem ben, gidemeyen...