8 Temmuz 2012

EFKARLI, HALA...

Sen yoksun, üstelik pazarın bi köründe zaman. Hiç kimse bozmuyor istifini yaşamaktan yana; plaj yine dolu, bronz tenini inceliyor genç bayan, erkekler göğüslerini kabartıp, ağdalı hareketleriyle plaj futbolu! oynuyor, birbirlerine caka satıyor karşı cinsler bildiğin...  ve kimse sensizliğin farkında değil, öylece yaşıyor insanlar zamanı işte...


Sen yoksun, üstelik bu sıcakta yoksun. Gerçi fark etmiyor olmadığın mevsim, sadece daha afili olsun diye yazdım ya da gerçekten sıcakta daha mı zor sensizlik. Bunu düşünmeliyim biraz...


Dün dedim ya ''geçmişten bir ses olsa güzel olurdu'' diye, gelmedi; geçmişten bi halt gelmedi. Üstelik bugün, dünden ya da daha eski günlerden daha çok yoksun. Senden yana daha çok eksik gibi hayat bugünlerde, hatta gibisi fazla...


Sen yoksun, üstelik pazarın bi köründe zaman ve ben sensizlikten cumartesiye bile yakıştırdım efkarı. 

Sonra yokluğunu ŞU ya da ŞU yazılarda olduğu gibi kolay anlatamıyorum. En çok bu zamanlarda düşünüyorum saçmaladığımı ve kendimi ifade edemediğimi. Zaten ben en çok senle olan hikayelerimde tanımışımdır kendimi.

Neyse pazar ya bugün, sen de yoksun ya, cumartesi bile lekelendi ya... Ve BU şarkı...

cem ben, efkarlı hala... Ve hala bi ses bekliyor geçmişten...