17 Mayıs 2012

SONRA YÜZÜMDEKİ ÇİZGİLER...

Çok uykum var bu aralar. Elimden geldiğince erken yatıyorum fakat gece sık sık uyandığımdan, bir anlamı kalmıyor erken yatmanın. Sonra kabuslar görüyorum sık sık: kırmızı gökyüzü, kaybettiğim sevdiklerim v.s.

Bu aralar eksik uyanıyorum anlayacağınız. Kaçtığım şehirleri özlüyorum, kaçtığım insanları ve olağandır eski aşıkları. Çok koyuyor bu aralar bana yalnızlık. eski zaman yazdıklarımı kurcalıyorum, yalnızlığı özlediğim yazılarda arıyorum teselliyi, bulamıyorum.

Aynada kendi gözlerimde buluyorum gözlerimi, bazen uzak bir bakış gibi gelse de yeni ve yorgun bakışlarıma alışmaya çalışıyorum. Sonra yüzümdeki çizgiler... Hayat ne garip, garipliğin ortasında ki garibanlığıma yanıyorum ve yüzümdeki çizgiler...

Birileri "abi" diyor sürekli, algılayıp cevap vermem zaman alıyor. Kendime büyümeyi yakıştıramıyorum.

Hep eksik uyanıyorum bu aralar, uyuyamıyorum...

Sonra yüzümdeki çizgiler...


acıdan geçtim güzelleştim