8 Mayıs 2012

ÖYLE İŞTE

Deyil, göyüs, yanlız, yalnış şeklinde devam eden yanlış yazma tekniğine sahip insanın bakışıyla bakmak istiyorum dünyaya. Belli ki ilave bir madde ya da durum olmadan çakırkeyf devam ediyorlar hayata. Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni değilim, Türk Dil Kurumunda çalışan bi bilim insanı değilim, zaten dilime o kadar hakim de değilim ama en azından değil' in deyil olmadığını biliyorum ve bu beni mutsuz ediyor. Velhasıl bilmek istemiyorum. Duymak, öğrenmek istemiyorum ki zaten çok bildiğim de yok, sadece az bildiğimden bile yoruluyorum.

Bi boşluk var üzerimde: bi yorgunluk, bi halsizlik olur da boşluk neden olmasın, oluyormuş işte. İlk haberi "futbol", ikinci haberi "başkanlık sistemi" olan ana haber bültenlerine sahip bir ülkede yaşamanın yorgunluğu mu dersin, kararsızlıklarının kurbanı mı dersin, hadi ordan ne kurbanı mı dersin bilmiyorum. Belki de susarsın, orası da muamma. Ha geçen İzmir' de adını unuttuğum bir yiyecek bayramında yine birbirini eziyordu insanlar. off offf...

Sonra yeni bir dizi fragmanı dönüyor televizyon kanallarının birinde. İki yaka 4 İsmail diyesim geldi ama iki yaka 1 İsmail dizinin adı. Türkiye' de malum bir yaka 2 İsmail olması pek kabul görmez. Hoş çok şey değişti, artık ferahladık, genişledik, rahatladık ülkece, her an her şey olabilir. Neyse efendim Erdal Özyağcılar' ı sevmem, dizinin formatını sevmedim, dizideki isimleri sevmedim: Hacer ve Kallopi ( Hacer ismini sevmemek değil, dizi de Hacer ismini sevmemek benimki), "Rastgele Ali kaptan rastgele" repliğini, orada yırtınan İsmail' i, dizide ki kayığı, denizi, kamerayı hiçbir şeyi sevmedim hatta nefret oldu nedense. Ama dizinin çok izleneceğini de biliyorum. Biz severiz böyle aldatmaları, ihanetleri, yalanı, dolanı. Hoş dizi de izlemem ben, sadece belgesel..:) (komedi dizisinden başka dizi izlemediğim gerçektir.)

Öyle işte...

Yalnızlık hastalığına tutulmuş ve kendini tedavi edemeyen, asosyal bir zat-ı muhterem olarak, denizi ve denize girenleri seyretmenin acısı da mevcut tabi kelimelerimde, kusuruma bakmayınız...


acıdan geçtim güzelleştim