26 Haziran 2011

BEN SİZİ BULURUM

Ben sizi bir gecenin karnında bıraktım
Adınızı gölgemin üstüne yazdım
Sezen çalıyordu ya da Zülfü belki de sessizlik
Pazardı, herkes uykudaydı sabaha karşı.

Ben sizi bütün gecelerin karanlığında gördüm hep
Yaradanın bahşettiği somut bedeninizi bilmedim
Ama tanırım yüzününü aydınlıkta görsem
Yağmur damlalarına çizdim gözlerinizi.

Tanırım aslınızı aydınlıkta görsem
Bir zaman sonra belirginleşir zaten yüzünüz
Tüyleri alınmış kollarınızı hissederim belimde
Soyunmadan sevişirim ruhunuzla.

Ben sizi hayat görüşünüzde bulurum
Aynı sokaklarını turlarız kaybedenler şehrinin
Elimi bir uzatsam
Kalbinize dokunuurum.

Ben sizi yarı yağlı parlak cildinde görürüm yoldaşlarımın
Yüz çizgileri kaybedilmiş, özleri eksiltilmiş öyle çok hayatlar var ki
Ben resminizi eksik hayatlarda tamamlarım.

Ben sizi bulurum bir Sezen şarkısında
bıraktığım gece karanlığında
ya da kaybedenler şehrinin kuytu sokaklarında.


acıdan geçtim güzelleştim

( acıtmışım canını sevdikçe/ Sezen )

25 Haziran 2011

BARİ NADA DİNLEYİN


Sanki sıkıcı. Batan, kahreden deği,l sadece biraz sıkıcı. Yaz ve cumartesinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan düğün, nişan, sünnet v.s. toplantıları. Tizinden habersiz bas eşliğinde hoppidi hoppidi oynayanlar, atlayıp zıplayanlar. ''Of bitmedi bu düğün dernekler, battık bu ay'' söylenmeleri arasında satın alınıp, güle oynaya takılan küçük sahtekar altınlar. O kadar altını taktık, kap şu pasta-koladan fazla fazla, evde de yeriz ya da ''kalk gız azıcık oynayalım değsin, olmadı bi koca buluruz'' ifadesini yüzünde unutup, ortada gerdan kıranlar. ''Bilader o kıza yanlış yok, ilk ben baktım ona'' ergen söylemleri. Kesilen araba önleri, tokuşan tamponlar...

Öfff pöffff....

Hepsinden mahrumsanız cumartesi cumartesi. Yan komşunuz evlenmiyorsa, odanıza buram buram rıv rıv rıv vari bir müzik sesi gelmiyorsa. Buyrun Nada dinleyin bari. Olmadı bi görevde yükselme sorusu daha sorayım, ona da cevap vermeyin..:)


acıdan geçtim güzelleştim

24 Haziran 2011

OLAĞAN CUMA YAZISI

''Bi kere ben çok değiştim, cumalar da o eski cumalar gibi değil'' demeyi çok isterdim fakat, benim cumaya olan platonik aşkım bitmeyecek belli. Çok ısrar ederseniz, diğer günlere olan yaklaşımımda biraz değişiklikler var onları anlatabilirim ( hala pazarı pek sevmiyorum Evren.:)). Böyle bir keyif var mı söyleyin bi; kahve, sigara ve sezen ( bu da değişmemiş bak). Al bu keyfi yapıştır cumaya, ooohhhh mis mis.

Bilen bilir Sezen albüm çıkarttı ''Bakarsın umduğundan iyi geçer yaz... öptüm sezen''. Aman biz sezenciler arasında bir heyecan, bir telaş, bir telefon trafiği sormayın gitsin. Hepimiz kendi çapında müzik eleştirmeni oluverdik bi çırpıda. Yok şurda şarkının patlama noktası eksik, yok burda müzik fazla sesli sezen' in sesi kaybolmuş, yok beride yanlış notadan girmiş. Aman aman değme müzisyenlere taş çıkartırız görseniz. Velhasıl bizim ki armudun sapı, üzümün çöpü kıvamında bir yaklaşım sadece. Yoksa Allah sizi inandırsın bayıldım, bittim albüme. Fırsatınız olursa acıtmışım canını sevdikçe, sayım, vay, arkadaş şarkısını duyunca, unuttun mu ben? şarkılarını, hatta albümün tamamını dinlemenizi tavsiye ediyorum. Ben şuan ''kaçırıcam seni'' adlı şarkıyı dinlemekteyim. oy oy oy....

Ben içerdeyken (kendi tımarhanemde :)) bir de milletvekili seçimleri oldu değil mi?  oldu vallahi. Neyse bu konuda yorum yapmak bana yasak, malum 657. Vatana millete hayırlı olsun bu yeni durum deyip çıkayım işin içinden.

Sonra çok önemli bir diğer konu; Görevde Yükselme Sınavı açıklandı. Bu haber en az Sezen' in yeni albümünün etkisi kadar etki oluşturdu bünyemde. Bi dolu kitap siparişi verdim. Çok çılgın bi süreçti doğrusu..:) Sol üstte ki resimde biraz sınav için, biraz keyif için başucuma yığdığım ve okunması gereken kitapları görüyorsunuz. ''Kafayı yemeden önce ne okusam kardır.'' mantığıyla giriştiğim yığma işi, sınavın açıklanmasıyla beraber içinden çıkılması zor bir hal aldı açıkçası. Ben de ''kitaplarla yatıp kitaplarla kalkarım ama okumam'' diyerekten, her gittiğim yere götürüyorum bir kaçını. hayır vicdanımın sesini ancak bu şekilde susturabiliyorum...:)  yok yok ben gülüyorum diye siz de gülmeyiniz, hepsini okuyacağım. Hem çoğundan 3-5 sayfa okudum. Ayrıca da bu süreçte 3-5 kitap da okudum, o kadar da değil yani..:)
(Yeri gelmişken, bu sınav için hepinizin iyi dileklerini, dualarını bekliyorum. Yine ocağınıza düştüm abii..:))

Sonra yine spora başladım. Günde 20-25 dakika da olsa yapıyorum, hiç yapmayanlar da var. Neyse efem 174-175 cm civarı olan boyuma karşın son tartılma girişimimde, tartım (benim değil, kimindi onu da unuttum) 66 yı gösterdi. Eridim bittim sanmayınız efem, gayet fitim. Nihayetinde kemiklerim iri, çalı çırpı gibi gözükmüyorum. Üstelik her türlü seviyorum ben kendimi, du gıdımdan bi öpücük alayım. :)

10-15 gündür haberleri izlemiyorum sanırım. hatta 3-5 gündür hiç tv izlemedim. Bu akşam şöyle bir haberlere bakayım dedim, her şey bıraktıgım gibi devam ediyor. Ha yaz dolayısıyla 90-60-90 kadın nasıl olunur tavsiyeleri eklenmiş. Bak ben sıyırmadım, atlattım ama bu halk bu gidişle kafayı yer haberiniz olsun. Ortalama bir türk kadınını sen 90-60-90 olmaya itersen, o kadın yazık yer kafayı. sonra eşine dostuna da yedirir o olur. 90-60-90 olmayınız, böyle bir kaide yoktur. bakımlı olunuz yeter yahu, nedir bu işkence. yemek nasıl yenir onu unutacaklar en son ondan korkuyorum.

daha daha daha....

Neyse gireceğim sınava dair geçmişte çıkmış bi soruyla yazıyı sonlandırayım. Cevaplarınızı da bekliyorum. Ben bu sınavla bozduysam, herkesi delirtirim abi..:))

1- Temel fizyolojik gereksinimler
2- Kişisel geresinimler ve kendine saygı
3- Kişisel gelişim ve başarı
3- Dış tehlikelerden korunma gereksinimi

Maslow' a göre yukarıdaki gereksinimler öncelik sırasına göre nasıldır?

( şıkları yazmıyorum siz sıralayınız, süreniz 1 dakika. en kazığını seçtim hihihihi)


acıdan_geçtim_güzelleştim

dur duuuuurrrr bitmedi. şu sağ yandaki eksik liste var ya. blog şablonunu değiştirmemden kaynaklı olarak cortlayan takip listem dolayısıyla adı öyle. kimleri takip ediyordum unuttum ya da umarım unuttuğum yoktur. ekli olmayanlara kastım yoktur yani, daldıkça blog dünyasına hatırlarım ben o eksikleri..:))

tamam bitti...:)

21 Haziran 2011

ACIDAN GEÇTİM GÜZELLEŞTİM

Bazen bir tokat gibi vuruyor insanın yüzüne gerçekler. Bir an dünyevi bütün bağlarından kurtuluyorsun. Kısa bir an; durmadan içinde kaldığın mücadeleden, kavgadan arınıyorsun, nefes alıyorsun. Mutlu olmak ya da olmamak değil karşında duran  anlık tablon. Boyutu değişmiş ve ezberinde olmayan, önceki zamanların kökleşmiş yaşam alışkanlıklarının, yeni durumla yer değiştirmesi. Tablo bu...

Bundan bir küsür ay önce, o an gelmezse zorla getiririm belki mantığıyla, bağ saydığım bütün her şeye dahil edip blogu gittim buralardan. 30 küsür yılda karşılaştığım en ağır kavgaydı bu, en ağır kavgamdı; geçti...

Şimdi yeniden yeşerttiğim umutlarım, huzurumla buradayım, hayattın tam ortasındayım. Blogun rengine, yazılacak olanlara ya da yazılmışlara aldanmayınız. Çizdiğim yeni yolumda, hayatın içindeki bütün güzellikleri yanıma alıp, güle oynaya yürümekteyim. Ve artık gereksizliğimden sıyrılıp; gerekliliğimin, en azından kendime olan gerekliliğimin çok farkındayım. Velhasıl acıdan geçip güzelleşenlerdenim.


acıdan geçtim güzelleştim