11 Ekim 2009

DOMUZ GRİBİ

2010 Şubat ayında Türkiye' de domuz gribinden binlerde kişi ölebilir diyor sağlık bakanımız. ''Bunun için gerekli önlemler alınıyor tabi.'' diye ekliyor. Önlemlerin başında aşı var. Tehlike önceliğine göre belirlenen gruplar aşılanacak sırasıyla. Aşı yetersizliğinden, daha dogrusu firmaların dünyanın tamamına aşı yetiştirememesinden dolayı, istenilen sayıda aşı alınamıyor. ama bu konuda da önlerdeymişiz, en çok aşı alan ülkelerdenmişiz şükürler olsun(35-40 milyon aşı belirli aralıklarla alınacakmış ülkeye).

Neyse belirlenen gruplar sırasıyla; sağlık çalışanları, hamileler, akciğer hastaları, paralelinde okullar..... diye devam ediyor. İşte bu noktada spiker soruyor sağlık Bakanımıza;
-ya bu grupların dışında kalanlar?

bir müddet sessizlikten sonra Bakanımız;
aşı eczanelerde ne yazık ki satılmayacak, bunun içinde girişimlerimiz var ama....
ve
kalanlar önlem olarak ellerini güzelce bol köpüklü yıkasın, tokalaşmaya, sarılıp öpmeye bir müddet ara versin (biz sevecen toplummuşuz, bol bol sarılırmışız)... gibi şeyler öneriyor.

Bilinmez tabi, dünya ilaç sektöründe ki devlerinin hesabı. Aşının patentinin diğer firmalara verilip verilmediği, Dünya' yı bekleyen bu büyük (sayılan) tehlikenin de ranta döndürülme çabasının (kesin vardır) olup olmadığı v.s.

Şimdi oturup öncelikli bir gruba dahil olalım diye dua edeceğiz, olmadı ellerimizi sabunla bol bol köpürterek yıkarız..


gereksiz adam